Preeklampsinin genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Hendem, “Bu durum yüksek tansiyon ve idrarda protein kaçağı ile kendini gösterir. Erken tanı konulmadığında hem anne hem de bebek açısından hayati riskler oluşturabilir” dedi.
Hastalığın kesin nedeninin bilinmediğini ifade eden Hendem, “Plasentanın gelişiminde yaşanan bozuklukların preeklampsiye yol açabileceği düşünülüyor. Özellikle ilk gebeliklerde, çoğul gebeliklerde, önceden hipertansiyonu bulunan kadınlarda ve ailesinde preeklampsi öyküsü olanlarda daha sık görülmektedir” diye konuştu.
Belirtiler konusunda anne adaylarını uyaran Hendem, “Şiddetli baş ağrısı, görme bulanıklığı, el, yüz ve ayaklarda aşırı şişlik, ani kilo artışı ve karın ağrısı preeklampsinin en önemli uyarı işaretleridir. Bu belirtilerden biri dahi görüldüğünde vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” dedi.
Gebelik süresince yapılan rutin tansiyon ölçümleri ve idrarda protein kontrollerinin erken tanı açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Hendem, “Preeklampsi tamamen önlenebilir bir hastalık değildir; ancak erken tanı ve düzenli doktor kontrolleriyle riskler en aza indirilebilir. Sağlıklı bir gebelik, bilinçli bir takip süreciyle mümkündür” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Derya Uyan Hendem, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin “anne dostu ve bebek dostu hastane” anlayışıyla hizmet verdiğini belirterek, “Tüm anne adaylarına sağlıklı, huzurlu ve güvenli bir gebelik süreci diliyorum” şeklinde konuştu.
