Kekemeliğin, tekrarlar, uzatmalar veya duraksamalarla kendini gösteren bir konuşma akıcılığı bozukluğu olduğunu belirten Göncü, bu durumun farklı yaş gruplarında görülebileceğini ifade etti. Göncü, özellikle dil becerilerinin hızla geliştiği okul öncesi dönemde kekemeliğin daha sık ortaya çıkabildiğine dikkat çekti.
Aile ve çevrenin tutumunun çocuğun konuşma akıcılığı üzerinde doğrudan etkili olduğunu vurgulayan Göncü, ebeveynlere şu önerilerde bulundu:
Çocuğun konuşmasına müdahale etmeyin, sözünü kesmeyin.
Onu dikkatle dinleyin, cümlelerini tamamlamayın.
Göz teması kurun ancak baskı hissettirmeyin.
Konuşmasıyla ilgili eleştiride bulunmayın.
Konuşurken acele ettirmeyin, sabırla dinleyin.
Kıyaslama yapmayın.
Onu dinlerken anlayışlı, sevgi dolu ve kabul edici bir ortam oluşturun.
“Unutmayın ki; konuşma biçimine değil, ne anlattığına odaklanmanız çocuğun konuşma sürecine olumlu katkı sağlar” diyen Göncü, kekemeliğin utanılacak ya da korkulacak bir durum olmadığını belirtti.
Açıklamasını, “Kekemelikten korkmayın. Bizler Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dil ve Konuşma Terapistleri olarak kekeleyen her bireyin yanındayız” sözleriyle tamamladı.